Opel’in Konsept Aracı Experimental, markanın geleceğe dair vizyonunu net şekilde yansıtıyor

Opel’in ilk olarak 5-10 Eylül 2023 tarihleri arasında Münih’te gerçekleşecek olan IAA Mobility’de sergileyeceği Experimental isimli konsept otomobil, markanın üç temel değerini; “Detoks”, “Modern Alman” ve “Çevreci inovasyon” olmak üzere bünyesinde barındırıyor. Modern Alman enerjisini karşı tarafa en iyi şekilde yansıtan yeni model, 4D Opel Vizör ile Opel’in “Cesur ve Yalın” tasarım felsefesiyle markayı bir sonraki döneme taşırken, iç dizaynda kullanılan elektrokromik kumaşlar, atmosferik aydınlatmayla yolcuları büyülüyor. 

Opel, dikkat çekici yeni Opel Experimental konsepti ile geleceğe dair bakış açısını gözler önüne seriyor. Opel Experimental, ultra modern dış tasarımıyla Opel markasının önümüzdeki yıllardaki tasarım yaklaşımını net bir vizyonla ortaya koyuyor. Konsept otomobil; ileri teknoloji aero-verimlilik özellikleri, hafif koltuklar ve tamamen yeni bir yükseltilmiş gösterge ekranı seviyesine ek olarak ferah, aydınlık bir iç mekan gibi özelliklerle de öne çıkıyor. Batarya elektrikli crossover, bu yıl 5-10 Eylül 2023 tarihleri arasında Münih’te gerçekleşecek olan IAA Mobility’de dünyaya tanıtılacak. Experimental ayrıca Opel’in yeni sürdürülebilirlik ve  bireysel ulaşım vizyonunu da gözler önüne serecek. 

Opel CEO’su Florian Huettl; “Opel Experimental, gelecek modellere ve teknolojilere, geleceğin tasarımına, hatta yeni bir çağa ve markanın geleceğine dair vizyonumuzu ortaya koyuyor. Bu çarpıcı konsept otomobil, yol gösteren bir ışığı temsil ediyor ve bir kez daha Opel’in öncü ruhunu sergiliyor” sözleriyle yeni konsept otomobili değerlendirdi.

Tasarımdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mark Adams ise; “Opel Experimental konseptimiz, ‘Cesur ve Yalın’ tasarım felsefemizin daha uç noktada bir yorumunu sunarken, geleceğe yönelik vizyonumuzu da şekillendiriyor. Tasarımındaki birçok öğe ve arkasındaki fikir, gelecekteki seri üretim araçlarımızda da karşımıza çıkacak. Yeni model, dış tasarımı, çarpıcı silueti ve optimize edilmiş aerodinamik performansı ile öne çıkıyor. İç tasarım ise insanda sürükleyici ve duygusal bir kullanıcı deneyimi yaratıyor” şeklinde konuştu.

Tasarımda yeni bir bakış açısı

Opel Experimental’ın şık siluetindeki en çekici noktalardan biri; krom parça içermiyor olması! Bunun yerine, dış aydınlatma ve cesur kontrast grafikler, etkileyici gövde orantılarına kişilik ve zarafet katıyor. Verimli batarya-elektrikli crossover, ileri teknolojili Stellantis BEV platformundan yararlanıyor. Ayrıca elektrikli otomobil dört tekerlekten çekiş ile donatılmış durumda. Keskin hatları, çarpıcı görünümü ile cesur ve yalın bir tasarım ortaya koyuyor. Geleneksel yan aynalar yerini C sütunlarına tam olarak entegre edilmiş 180 derecelik kameralara bırakırken; keskin hatlar, kaslı çamurluk kemerleri, kendinden emin duruşu güçlendiriyor. 

Yeni aydınlatmalı “Şimşek”, Opel’in tasarım felsefesinin yol gösterici unsuru olan imza niteliğindeki Opel Compass’ın merkezinde yer alıyor. Aynı tasarım yaklaşımı Edge-Lighting teknolojisi ve şeffaf camlı Compass imzalı stop lambaları ile arka cephede de şimşek logosu yerine cesur Opel yazısıyla tekrarlanarak merkezi öğeyi oluşturuyor. Ön Compass çevresinde yeni nesil 4D Opel Vizör bulunuyor. Sensörler, lidar, radar ve kamera sistemleri dahil olmak üzere gelişmiş görüş teknolojilerinin eklenmesiyle buradaki hacim de büyüyor.

Akıllı aerodinamik çözümler ve alan detoksu

Opel Experimental’ın şık ve zarif silueti son derece verimli bir tasarıma sahipken, konsept otomobil aynı zamanda akıllı ve optimize edilmiş aerodinamik çözümlere de sahip. Ön ve arkadaki aero kanatçıklar, arka difüzör ile birlikte aerodinamik verimliliği artırıyor. Sürüş koşullarına bağlı olarak uzuyor veya kısalıyor. Bunun dışında, Goodyear işbirliği ile geliştirilen lastikler, geri dönüştürülmüş kauçuktan üretiliyor ve aerodinamik verimliliği daha da arttıran aktif özellikli 3 bölgeli Ronal jantları çevreliyor.

Dış boyut açısından Opel Experimental, kompakt C-segmentinde yer alsa da, iç mekan D-segmenti ferahlığına sahip. Mühendisler, Opel Experimental’ın iç mekanda alan detoksu yaklaşımını kullandı. Örneğin direksiyon simidi, gerekmedikçe zahmetsiz bir şekilde katlanıyor. Bu, elektrikli direksiyon sistemi ile mümkün oluyor. Böylece mekanik direksiyon bileşenleri ortadan kalkıyor ve bu da ağırlığı azaltmaya yardımcı oluyor. Bunun dışında hafif uyarlanabilir koltuklar, 3D örgü teknolojili kumaşlarla yalın ama dayanıklı bir yapıyı birleştiriyor. Bu çözüm, müşterilerin Opel araçlarında alıştığı üstün koltuk konforunu sağlarken, aynı zamanda konsept otomobilin içinde daha fazla alan açılmasına katkıda bulunuyor.

Pure Pad: Keyifli bir Deneyim

Detoks yaklaşımı “Saf Deneyim” ile devam ediyor. Kullanıcılar, güncel Opel modellerinde kullanılan Pure Panel’in yeni bir yorumu olan ince “Tech Bridge” ile bilgileri ihtiyaçlarına göre kişiselleştirebiliyor. Bu çözüm, geleneksel ekranlar yerine bilgi veya eğlence, yapay zeka ve doğal sesli kontrol paneli ile desteklenen artırılmış projeksiyon teknolojisini kullanıyor. Havada süzülen, şeffaf “Pure Pad”, ön kol dayamanın önünde yer alıyor. Sürücünün kişisel tercihlerine göre yapılandırılabiliyor. Böylece en sık kullanılan işlevlere anında erişim sağlanıyor.

Opel Experimental; “Detoks”, “Modern Alman” ve “Çevreci inovasyon” olmak üzere Opel’in tüm marka değerlerini bünyesinde barındırırken, aynı zamanda markanın sürdürülebilir ulaşıma dair yaklaşımını da ifade ederek bir adım daha ileri taşıyor. Elektrokromik kumaşlar, atmosferik aydınlatma ile birlikte yolculara gelişmiş bir rahatlık seviyesi sunuyor. Ayrıca, reaktif kumaşlar fonksiyonel işlevleri geliştirebiliyor. Örneğin, kör noktaya bir araç girdiğinde, ilgili kapı kaplamasında ve yükseltilmiş gösterge ekranında bir uyarı belirerek yolcular ve diğer kullanıcılar için ek güvenlik sağlıyor. 

Markanın net şekilde vizyonunu sergileyen Opel Experimental, “Rüsselsheim’da üretildi” sloganlı konsept otomobillerin uzun ve başarılı geleneğini devam ettiriyor. Yeni konsept, 1965 yılında Opel’in Experimental GT isimli efsanevi bir tasarım çalışması sunan ilk Avrupalı marka olmasıyla başlayan köklü geleneğini de ortaya koyuyor.